Camilerimiz

CAMİLER- MESCİTLER:
  Kasaba da Eyüp Sultan Cami, Merkez Cami (Camii Kebir), Afet evleri Cami ve Mesut Efendi Cami  ile dört adet' te küçük mescit bulunmaktadır.
Camii Kebir 1215’de yapılmıştır. Daha önceden Hali Paşa denilen küçük bir mescit idi. Damat İbrahim Paşa’nın Nevşehir’i imarı sırasında Cami bugünkü haline kavuşmuştur. Camii yaptıran bugün Ağalar Sülalesi olarak bilinen Başer ailesinin büyük dedeleri Osman Ağa’dır Osman Ağa Damat İbrahim Paşa’nın Kethüdasıdır. Ekrem Başer’in anlattığına göre 1720’lerde Osman Ağa henüz sadece bir köy olan Nevşehir’i imar etmek üzere İstanbul’dan görevlendirilir. Yanında da 2 katır, 2 Macar usta, 10 tane diğer usta, 30 tane çalışan ve develere yüklenmiş inşaat için gerekli malzemeler vardır. Kervan Nevşehir’e gelmeden İbrahim Paşa’nın öldürüldüğü haberi gelir. Fakat Osman Ağa aldığı görevi bırakmaz ve yerine getirir.
 Halil Paşa Camii İnşaatı, sert ve sarı taştan yapılmış olup iki kubbe üzerine oturtulmuştur. 35 m. Yüksekliğinde bir minaresi vardır. İç sıvanın üzerine yeni bir fenni sıva yapıldığından tarihi ve estetik değeri kısmen kaybolmuştur.
Osman Ağa, Büyük Camii ve 8 çeşmeyi yaptırır ve üzerine çeşitli kitabeler yazdırır. Çeşmeler Ağalar sülalesince vakıf olarak işletilir.
Kasabanın İsaoğlu, Bayana,  Hasan Efendi ve Bilaloğlu mescitlerinde de bakımsızlık yüzünden sıvalar harabolmuş, günümüzde de şartlara göre yeniden tamir edilmiştir.
Büyük Camii diye adlandırılan Halil Paşa (bazı kaynaklara göre Halil Beşe) Camii’nde harem kahyası Hacı Osman Ağa ve ailesi Hatice hanım için dışarı çıkmamak üzere vakfettiği iki Kuran Kursu mevcut olup, bu vakfiyeyi kendi el yazısı ile kuranların üzerine yazmıştır. Bunlardan başka H.1294 Hasanoğlu İsmail Ağa’ın vakfettiği Kur’an’ın sonunda el yazısı vakıfname de “Kariye-i Enar” lafzına tesadüf ediyoruz.
Büyük Camiinin önünde bir şadırvan vardı Şadırvanın kitabesinde;
“Bu şadırvan yakıştı buraya. Oturup abdest alana bulsun ziya, cümlemiz eshabı hayrata edelim dua. El hac Mehmet Tevfik Hicri 1215.” yazardı.
 “İbrahim Paşa Ürgüp’ün kazasına bağlı Nar köyünde bulunan Halil Beşe mescidinin bir hatip ile imamına günde dörder, müezzinine üç, kayyum,
 
devirhan ve hademesine de günde iki akçe tahsis ettiğini görüyoruz.” (Kaynak : M. Münir Aktepe “Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’ya Aid İki Vakfiye” İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi Cild: XI Eylül 1960, ss - 149-160.)
Hacı Osman Ağa’nın İsmail Ağa’da 85 yıl önce vakfettiği Kur’an’da “Kariye-i Enar” yazılı olması dikkati çekmektedir. “Su Yolları Vasiyetnamesi” ve birçok ilamlarda “Enar” kelimesine rastlanması buranın eski adının “Enar” olduğu hükmünü kuvvetlendirmektedir.
İsaoğlu Camiini, Ese isminde bir şahıs yaptırmış. Bayana Camiini ise bir kadının yaptırdığı bilinmektedir.
Bayana Camiindeki kitabede şunlar yazılıdır;
Ne güzel yaptırmış bu ibadethaneyi
Mevla içinden eksik etmesin ulemayı.
Enderunu Humayundan Babüssade Ağalarından Silsileci Hazinedar Başı Hasan Ağa’nın Hayratıdır.